Keyif Verici Maddeler ve Antiretroviraller: Keyfi Dünyaya mı Bedel Yoksa Keyfe mi Keder?
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
DERLEME
P: 11-11
Mart 2016

Keyif Verici Maddeler ve Antiretroviraller: Keyfi Dünyaya mı Bedel Yoksa Keyfe mi Keder?

Mediterr J Infect Microb Antimicrob 2016;5(5):11-11
1. Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Klinik Eczacılık Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye
2. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

Özet

İnsan immün yetmezlik virüsü [“Human immunodeficiency virus” (HIV)]/Edinsel immün yetmezlik sendromu [“Acquired immune deficiency syndrome” (AIDS)] ile yaşayan insan sayısı, 2015 yılı Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya üzerinde yaşayan tüm insanların yaklaşık 1/200’ini oluşturmaktadır ve her dakika yaklaşık dört kişi HIV ile enfekte olmaktadır. İnsan immün yetmezlik virüsü/Edinsel immün yetmezlik sendromu salgını ilk ortaya çıktığı zamandan itibaren keyif verici madde kullanıcıları ile salgın arasında bir ilişki olduğu fark edilmiştir. Keyif verici maddelerin kullanımı HIV/AIDS ile yaşayan bireylerde genel nüfusa oranla daha fazla görülmektedir. Bu ilişkide enjektörlerin paylaşılması, kullanılan maddelerin neden olduğu psikolojik ve bilişsel durumun etkisi gibi faktörler rol oynamakta ve bulaşı kolaylaştırmaktadır. Tahminlere göre 2013 yılında 158 ülkede 12 milyon 190 bin damar içi madde kullanıcısı bulunmaktadır ve bu kişilerin yaklaşık 1.650.000’i HIV ile enfektedir. Sitokrom izoenzimleri (örneğin; CYP3A4, CYP2D6) antiretroviral tedavide (ART) kullanılan ilaçlardan non-nükleozit revers transkriptaz inhibitörleri, proteaz inhibitörleri, integraz inhibitörleri ve kemokin reseptör tip 5 inhibitörlerinin ve aynı zamanda keyif verici maddelerin metabolizasyonundan sorumlu enzimlerdir. Keyif verici maddeler ve antiretroviral ilaçlar (ARV) benzer metabolik yolaklarla metabolize oldukları için pek çok ilaç etkileşimi gözlenebilmektedir. İlaç etkileşimleri farmakokinetik ve/veya farmakodinamik olarak ortaya çıkabilmektedir. CYP3A4 indüksiyonu (örneğin; kokain, tütün, kronik alkol kullanımı) ile ARV etkinliğinde azalma ve metabolitlere bağlı toksisite gözlenebilirken; inhibisyon (örneğin; esrar, akut alkol kullanımı) yoluyla ise yan etkilerde artış ve toksisite görülebilmektedir. Keyif verici maddeler kullanan için gerçeklikten uzaklaşmak ve toplumsal baskıyı azaltmak anlamına geldiğinde, keyfi dünyaya bedeldir. Öte yandan, iş hekim tarafından ART tercihine geldiğinde neden olabileceği ilaç etkileşimleriyle zorluklar çıkarmaktadır. Pek çok ilaç etkileşim riski taşıyan bu ajanlar hakkında klinisyenin farkındalığının arttırılması gereklidir. Antiretroviral tedavi seçimi yapılırken kullanılan madde ile etkileşime girmeyecek ilaçlar tercih edilmelidir. İntegraz inhibitörleri ve nükleozit revers transkriptaz inhibitörleri öncelikle tercih edilebilecek ilaç gruplarını oluşturmaktadırlar. Bu yazıda alkol, benzodiazepinler, opiatlar, kokain, metamfetamin, ekstazi, lizerjik asit dietilamid, ketamin, gama-hidroksibutirat, esrar ve fensiklidin kullanımında ortaya çıkabilecek ARV etkileşimleri gözden geçirilmiştir.

Makale sadece PDF formatında mevcuttur. PDF Görüntüle
2024 ©️ Galenos Publishing House