Özet
Giriş: Q ateşi bölgemizde seroprevalansı yüksek, fakat ülkemizde farkındalığı düşük olan bir zoonotik hastalıktır. Bölgemizde 2017-2020 yılları içinde klinik, serolojik ve radyolojik olarak tanımlanan Q ateşi olguları retrospektif olarak değerlendirildi ve organ tutulumuna göre sınıflandırıldı.
Gereç ve Yöntem: Tanı hastanın klinik, radyolojik ve serolojik bulgularına göre kondu. Olgular faz I ve faz II antikor titrasyonuna göre akut, akut/olası ve kronik/persistan olarak ayırt edildi. Serolojik çalışmalar immünfloresan yöntemi ile yapıldı. Çalışmaya alınan hastalar yaş, cinsiyet, başvuru tarihi, organ tutulumları, tedaviye cevapları ve akut faz göstergeleri açısından değerlendirildi.
Bulgular: Toplam 107 olgu retrospektif olarak değerlendirildi. Olgular 63 (%58,9) akut, 29 (%27,1) akut/olası ve 15 (%14) kronik/persiste olarak tanımlandı. Başvuru zamanı olarak akut olgular kış, akut olası olgular yaz/ilkbahar ve kronik persiste olgular yaz aylarında hastaneye başvuruda bulunmuşlardı. Q ateşi serolojisi pozitif olgularda sırası ile %45,8 akciğer, %30,8 böbrek, %29,9 sinir sistemi, %22,4 karaciğer, %18,7 eklem, %5,6 kalp, %4,7 lenf bezi ve %1,9 kemik tutulumu saptandı. Kronik persiste olgularda karaciğer tutulumunun fazla olduğu (%22,4) ve akut olgularda ateş şikayetinin (%39,7) ve kas-eklem ağrılarının (%23,8) daha sık görüldüğü saptandı. Olguların demografik incelemesinde ve akut faz göstergelerinin yüksekliği açısından istatistiksel bir farklılık saptanmadı.
Sonuç: Hastalığın tanısı rutinde kullanılmayan bir test ile konduğu için nedeni açıklanamayan şikayetlerde mesleki maruziyet değerlendirilmelidir. Nedeni açıklanamayan organ tutulumunda, akut faz gösterge yüksekliğinde ve özellikle endemik alanlarda, hastalar Q ateşi açısından serolojik olarak incelenmelidir.