Özet
Giriş: Antimikrobiyaller hastanede yatan çocuklarda en sık kullanılan ilaçlardır. Antibiyotik tüketiminin yüksekliği, dirençli organizmaların görülme sıklığı ile doğrudan ilişkilidir. Antibiyotik tüketim değişimlerinin değerlendirilmesi, antibiyotik dirençli enfeksiyonlarla savaşta, akılcı antimikrobiyal kullanımını sağlayan yöntemlerin oluşturulmasında önemlidir. Bu çalışmanın amacı, uygun antimikrobiyal kullanımına yönelik umut veren dikkat çekici uygulamaların oluşturulmasını amaçlayan ileri çalışmalara katkı sağlamak üzere, hastanede yatan çocuklarda antibiyotik tüketim değişimlerinin belirlenmesidir.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışma, bir üçüncü basamak araştırma hastanesi elli yataklı çocuk servisinde retrospektif olarak yapılmıştır. Çalışmaya, 1 Ocak 2014 ve 31 Aralık 2019 arasındaki hastane eczanesi ve idari verileri kullanılarak belirlenen, yatarak antimikrobiyal almış olan tüm çocuklar dahil edilmiştir. Antimikrobiyal kullanımı ile ilgili veriler, Dünya Sağlık Örgütü 2020 yılı tedavi edici kimyasal (ATC) sınıflaması ve belirlenmiş günlük doz (DDD) tanımlanması kılavuzunda tanımlanan ATC/DDD indeksi metodolojisine göre değerlendirilmiştir. Antibiyotik tüketim verileri DDD/1000 hasta günü (PD) birimi ile ifade edilmiştir. Antibiyotik tüketimlerinin zamansal değişimleri istatistiksel olarak linear regresyon analizi ile değerlendirilmiştir.
Bulgular: Toplamda, 11.519 yatan pediatrik hasta, 6.103 (%53) erkek, 5.416 (%47) kız olmak üzere çalışmaya alınmıştır. Hastaların medyan yaşı 2 idi. Altı yıllık süre boyunca seftriakson en yaygın kullanılan antibiyotik idi. Seftriakson tüketimi, 2014-2019 yılları arasında %19,5 arttı. Çalışmada en yaygın kullanılan karbapenem olduğu halde meropenem tüketimi, 2014’ten 2019’a kadar anlamlı şekilde düştü (ATC/DDD indeksi 2014 yılı=46.22/1.000 PD; 2019 yılı=11.62/1.000 PD) (p=0,008). Amikasin tüketimi 2017’ye kadar gentamisin tüketiminden fazla iken; 2017’den sonra durum tam tersi olmuştur. Toplam antibiyotik tüketimi 2016’da (856.35/1.000 PD) zirveye yükselmiş, 2014’ten 2019’a kadar ise hafif bir düşüş göstermiştir (p=0,667).
Sonuç: Aralıklı olarak, bölgesel antimikrobiyal tüketimlerinin değerlendirilmesi, bakteri direnci ile mücadelede akılcı antibiyotik kullanımını amaçlayan, güncel antibiyotik kullanım yöntemlerinin belirlenmesinde oldukça önemli bir yer tutar.